SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-CENAİZ

<< 661 >>

EK SAYFA – 661-2

باب: هل يخرج الميت من القبر واللحد لعلة.

77. Ölü, Bir Sebebe Binaen Kabirden Ve Lahitten Çıkarılır Mı?

 

حدثنا علي بن عبد الله: حدثنا سفيان: قال عمرو: سمعت جابر بن عبد الله رضي الله عنهما قال: أتى رسول الله صلى الله عليه وسلم عبد الله بن أبي بعد ما أدخل حفرته، فأمر به فأخرج، فوضعه على ركبتيه، ونفث عليه من ريقه، وألبسه قميصه، فالله أعلم، وكان كسا عباسا قميصا.

قال سفيان: وقال أبو هارون: وكان على رسول الله صلى الله عليه وسلم قمصان، فقال له ابن عبد الله: يا رسول الله، ألبس أبي قميصك الذي يلي جلدك. قال سفيان: فيرون أن النبي صلى الله عليه وسلم ألبس عبد الله قميصه، مكافأة لما صنع.

 

[-1350-] Amr, Cabir İbn Abdullah'ın r.a. şöyle dediğini anlatır: (Münafıkların başı) Abdullah İbn Ubey çukuruna (mezarına) gömüldükten sonra Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem kabrinin başına geldi ve çıkarılmasını emretti. Onu dizlerine oturttu. Üzerine mübarek tükürüğünden üfledi, gömleğini ona giydirdi. Artık onun durumunun ne olacağını en iyi Allah bilir.

 

Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Abbas'a da bir gömlek giydirdi. Süfyan ve Ebu Harun şöyle dediler: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in üzerinde iki gömlek vardı. Abdullah İbn Ubey'in oğlu ona: "Ey Allah'ın Resulü! Babama, senin teninin dokunduğu gömleği giydir" dedi. Süfyan dedi ki: Nebi'in Abdullah'a gömleği vermesi, (onun daha önce yaptığı bir iyiliğe) karşılık idi.

 

 

حدثنا مسدد: أخبرنا بشر بن المفضل: حدثنا حسين المعلم، عن عطاء، عن جابر رضي الله عنه قال:

 لما حضر أحد، دعاني أبي من الليل، فقال: ما أراني إلا مقتولا في أول من يقتل من أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم، وإني لا أترك بعدي أعز علي منك غير رسول الله صلى الله عليه وسلم، فإن علي دينا، فاقض، واستوص بأخوتك خيرا، فأصبحنا، فكان أول قتيل، ودفن معه آخر في قبر، ثم لم تطب نفسي أن أتركه مع الآخر، فاستخرجته بعد ستة أشهر، فإذا هو كيوم وضعته هنية، غير أذنه.

 

[-1351-] Cabir r.a. şöyle dedi: Uhud savaşına çıkılacağı gün babam beni geceden çağırdı ve şöyle dedi: "Öyle zannediyorum ki ben Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ashabı içinde ilk olarak öldürülecekler arasında olacağım. Benim, Resulullah'ın canı dışında geride bıraktığım en değerli varlık sensin. Benim borcum var, onu öde. Kız kardeşlerine iyi davran."

 

Sabah oldu. (Gerçekten de babam) savaşta ilk öldürülenler arasında idi. Onunla birlikte kabre bir kişi daha konuldu. Sonra babamı başka bîri ile mezara koymaya gönlüm elvermedi. Aradan altı ay geçtikten sonra babamı (başka bir kabire koymak üzere) kabrinden çıkardım. Bir de baktım ki kulağı dışında neredeyse vücudunun tamamı koyduğum günkü gibiydi.

 

Tekrar: 1352

 

 

حدثنا علي بن عبد الله: حدثنا سعيد بن عامر، عن شعبة، عن ابن أبي نجيح، عن عطاء، عن جابر رضي الله عنه قال:

 دفن أبي مع رجل، فلم تطب نفسي حتى أخرجته، فجعلته في قبر على حدة.

 

[-1352-] Cabir r.a. şöyle dedi: (Uhud savaşında) babamla birlikte kabre bir adam daha konuldu. Benim içim rahat etmediğinden babamı kabrinden çıkardım, tek başına bir kabre koydum.

 

 

AÇIKLAMA:     Buharî konu başlığını bu şekilde koymakla, ölüyü kabirden çıkarmayı mutlak olarak haram sayan veya bir sebeple caiz görüp başka bir sebeple caiz görmeyenleri (örneğin yıkanmadan ve namazı kılınmadan gömülmüş olması durumu vb. gibi) reddetmektedir.

 

Cabir'den rivayet edilen İlk hadis, ölü için bereketin artması gibi ona ilişkin bir maslahat sebebiyle kabrinin açılmasının caiz olduğuna delildir.

 

Cabir'den rivayet edilen ikinci hadis, hayatta olan kişiye ilişkin bir durum sebebiyle ölünün kabrinin açılmasının caiz olduğuna delildir. Çünkü bir Ölünün başka bir ölü İle birlikte gömülmüş olmasının ölüye bir zararı yoktur. Cabİr bunu "gönlüm elvermedi / içim rahat etmedi" İfadesi ile dile getirmiştir.

 

Buharî'nîn konu başlığındaki "lahit" İfadesi de bu şekilde yorumlanır. Çünkü Cabir'in babası lahitteydi.

 

Hadiste bahsedilen Abbas, Nebi s.a.v.'in amcası Abbas İbn Abdülmuttalib'tir.

 

Süfyan'ın sözü muttasıl olarak Buharî'de Cihad bölümünde, "esirleri giydirmek" konusunda, Abdullah İbn Muhammed aracılığıyla rivayet edilmiştir. Oradaki rivayette şöyle denilmektedir: "Bedir savaşı bittikten sonra esirler getirildi. Esirlar arasında (Hz. Nebi'in amcası) Abbas da vardı. Abbas'ın üzerinde elbisesi yoktu. Onun ölçüsüne uyan Abdullah İbn Übey'in bir elbisesini buldular. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu elbiseyi Abbas'a giydirdi. İşte Hz. Nebi Abdullah İbn Übey'e giydirdiği gömleği buna karşılık olarak el-Müstedrek adlı eserinde Vakıdî'den, Cabir'in babasının "Zannediyorum ki" diye başlayan sözündeki zannın sebebinin gördüğü bir rüya olduğunu söylemiştir. Cabir'in babası rüyasında Bedir'de şehit olan Mübeşşir İbn Abdülmünzir'İ gördü. Bu zat ona "Bugünlerde sen de bizim yanımıza geleceksin" dedi. Cabir'in babası bunu Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e  anlatınca Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Bu, şehitliktir" dedi.

 

İbnü's-Seken'de yer alan Ebu Nadre'nin Cabir'den rivayetine göre babası ona şöyle dedi: "Ben kendimi ölüme arz edeceğim...."

 

İbnü't-Tîn şöyle dedi: Cabir'in babası bu sözü, kendi niyetini açıklamak için söylemişti. O "Hz.Nebi'in ashabından ilk öldürüleceklerden biri olacağım" sözü ile ashaptan başkalarının da öldürüleceğini ifade etti. Bu sözle, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ashabının bir kısmının öldürüleceğine dair verdiği habere işaret etmiştir.

 

Cabir'in babasının yukarıdaki sözde ifade edilen borcunun miktarı ve Cabir'in kız kardeşlerinin sayısı ileride gelecektir.[4081, 3580. hadisler]

 

Cabir'in babası İle birlikte gömülen kişi, Amr İbn Cemuh İbn Yezîd İbn Haram el-Ensarî'dir. Bu zat, Cabir'in babasının arkadaşı ve kız kardeşi Hind binti Amr'ın da kocası idi.

 

Taberanî, sahih bir senetle Muhammed İbnü'l-Münkedir aracılığıyla Cabir'den; babasının Uhud savaşında şehit edildiğini, sonra da kendisine müsle yapıldığını, burnunun ve kulaklarının parçalandığını söylemiştir. Bu hadisin aslı Müslim'dedir. Bu rivayet ile yukarıdaki hadis çelişmez. Çünkü bu rivayetten müşriklerin onun kulaklarının bir bölümünü kestikleri, tümünü kesmedikleri

 

 

Cabir in Babasının Kıssasından Çıkan Bazı Sonuçlar

 

1. Çocukların, özellikle de ölümlerinden sonra, ana-babalarına iyilik yapmaya İrşad edilmesi,

2. Bunu sağlamak için, çocukların ana-babalar nezdindeki değerinin onlara İfade edilmesi,

3. Abdullah'ın (Cabir'in babasının) güçlü imana sahip olması. Çünkü o geride bıraktığı  en değerli şey olarak çocuğundan önce Hz. Nebi'i zikretmiştir.

 

4. Durumun Abdullah'ın dediği gibi çıkması onun kerametini gösterir. Kabirde altı ay kadar bir zaman kaldığı halde cesedinin çürümemesi de onun kerametidir. Anlaşıldığı kadarıyla bu şehitlik makamı sebebiyledir.

 

Bu hadis Cabir'in üstünlüğünü de gösterir. Çünkü o babasının ölümünden sonra, onun kendisine vasiyet ettiği şekilde onun borcunu ödemiştir.

 

 

باب: اللحد والشق في القبر.

78. Kabirde Lahit Yapmak Ve Kabri Şakk yapmak (yani yarmak)

 

حدثنا عبدان: أخبرنا عبد الله: أخبرنا الليث بن سعد قال: حدثني ابن شهاب، عن عبد الرحمن بن كعب بن مالك، عن جابر بن عبد الله رضي الله عنهما قال: كان النبي صلى الله عليه وسلم يجمع بين رجلين من قتلى أحد، ثم يقول: (أيهم أكثر أخذا للقرآن). فإذا أشير له إلى أحدهما قدمه في اللحد، فقال: (أنا شهيد على هؤلاء يوم القيامة). فأمر بدفنهم بدمائهم، ولم يغسلهم.

 

[-1353-] Cabir İbn Abdullah r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Uhud savaşında şehit olan ikişer kişiyi bir araya getirerek "Bunların hangisi Kur'an'ı daha çok öğrenmiştir?" diye sorardı. Kendisine bunlardan biri Kur'an'ı daha çok bilirdi diye gösterildiğinde onun Iahde önce konulmasını istemiş ve şöyle buyurmuştur: "Ben kıyamet günü bunlara şahidim."

 

Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem onların kanları ile gömülmesini emretmiş, onları yıkattırmamıştır.